İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kent Tiyatrolarının 2025-2026 dönem repertuvarı, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde yapılan toplantıyla paylaşıldı.
Toplantıda yeni döneme dair konuşan İBB Kent Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, sahip oldukları tarihi misyonun farkında olarak çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
İşsever, üstlendikleri misyonun kendilerine büyük bir sorumluluk yüklediğini lisana getirerek, “111 yıllık bir sanat seyahatinin, perdelere sinmiş repliklerin, onca şahitliklerin, varlıklı bir tiyatro repertuvarın, emekle hazırlanan oyunların bilgeliğiyle perdelerimizi yine açıyoruz. Geçtiğimiz dönem iki yıllık açıkladığımız, ‘Sürdürülebilir Bir Dünya İçin Barış’ teması, İBB Kent Tiyatrosunun repertuvar vizyonunun oluşturuyor.” dedi.
Bir tiyatro oyununun umutların sahneye taşınması manasına geldiğinin altını çizen İşsever, “Bu yıl repertuvarımızda olan ‘Bir Ziyaret’, ‘Kahvaltıya Kalsana’, ‘Haramiler’, ‘Öylece Durur Zaman’, ‘Gölge’ ve ‘Öksüzler’ oyunlarımız, taşıdığımız bu umudun bir yansıması olarak sahneleniyor. Yeni oyunlar, barış vizyonumuzun değerli bir kesimi olarak seyircimizle buluşmak için gün sayıyor.” tabirlerini kullandı.
“Tiyatro, perdelerini her vakit umuda, aydınlığa ve geleceğe açar”
İşsever, tiyatronun dünyanın kadim sanatları ortasında her vakit öncü bir yere sahip olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
“İnsanlık tarihi sahnelenen oyunların tarihidir. Yalnız bizim mesleğimiz, gerçeği örtmez, hakikati gizlemez, palavrası, riyayı berbatlığı ifşa eder. Bizim mesleğimiz, usta bir terzi üzere sahibinin ölçülerine nazaran dikilmiş elbiseleri her çağda yenilerine giydirir. Tiyatro uygunun, hoşun, doğrunun yanında kalarak, perdelerini her vakit umuda, aydınlığa ve geleceğe açar.”
Hem yurt içi hem de yurt dışındaki tiyatrolarla sanatsal işbirliklerinin devam edeceğin aktaran Ayşegül İşsever, “Şehir Tiyatroları olarak, bu kadim kentte perdelerimizi açmanın, yüzde 98 memnuniyetle seyircimizi salonlarda ağırlamanın ve onlara her vakit Türk ve dünya tiyatro repertuvarının en seçkin örneklerini seyrettirmenin memnunluğunu yaşıyoruz. Zira kendimizi bu kente, ülkeye ve insanlığa karşı sorumlu hissediyoruz.” diye konuştu.
“Şehir Tiyatroları, sanatın, kültürün, eğitimin, diyaloğun ve umudun kalbidir”
İBB Kent Tiyatroları Müdürü Oytun Askeroğlu, tiyatro döneminin açılışından ötürü büyük bir heyecan duyduklarını belirterek, “Şehir Tiyatroları, sanatın, kültürün, eğitimin, diyaloğun ve umudun kalbidir. Bizler de bu umudu canlı tutmak için geçtiğimiz dönem 40’ın üzerinde turne gerçekleştirdik. İBB kütüphanelerinde farklı yaş kümelerindeki çocuklara 49 aktiflik düzenledik. 32 kurumla iş birliği yaparak ortak tertiplere imzaladık. Toplam 1779 aktiflikle yaklaşık 650 bin şahsa ulaştık.” dedi.
Şehir Tiyatrosunu daha güçlü kılmak için kararlılıkla çalıştıklarını söz eden Askeroğlu, şunları kaydetti:
“Sanatsal, teknik ve yönetim takımımızla, büyük projeksiyonlarımız, yerleşik sahnelerimiz İstanbul içi, yurt içi ve yurt dışı bağlarımızla esaslı bir yapıyı ayakta tutuyoruz. Biliyoruz ki bu dev kurumun hareket kabiliyeti, sahnedeki alkış kadar sahne gerisindeki alım teriyle de büyüyor. Emeğimiz, uğraşımız ve inancımız bu güzide sanat kurumunu bir sonraki yüzyılda da tiyatronun ve sanatın en öncü temsilcilerinden biri olarak varlığını sürdürmesi içindir. Perdelerimizi 111. yılında da yeni bir umutla açıyoruz.”
“Sanat ve kültür, acılarımızı söz etme yollarımızdan bir tanesi”
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Oktay Özel ise Kent Tiyatrolarının değerine dikkati çekerek, “Bu bedelli kurum, çalışmalarımız içinde çok değerli bir yerde duruyor. Tiyatromuz, İstanbul üzere bir tarihi bir kentin de ana damarlarından bir adedini oluşturuyor. Ben yaklaşık 16-17 yıldır kesintisiz biçimde tarihi alanlarda çalışıyorum. Bu süreç içerisinde dünyanın bilakis Türkiye’nin geç fark ettiği temel durum, tarihi bir kenti kıymetli kılan ögelerin tek başına taş, tuğla, duvar değil, insan varlığının kendisi olduğudur. Tiyatro tarihimizin simalarını burada görünce Türkiye’nin ne kadar güçlü insan kaynağına sahip olduğunu hatırlıyorum.” görüşlerini paylaştı.
İBB Kent Tiyatroları olarak Osmanlı’dan miras alınan tarihi bir kurumun içerisinde bulunduklarının altını çizen Özel, şunları aktardı:
“İstanbul’a tarihi kimliğini veren Kent Tiyatrolarıdır. Türkiye ve İstanbul, bunun üzere onlarca kuruma sahip. Bu kurumun varlığının sahip olduğu mirasla lakin yenisi de yakalayarak devam etmesinin çok kıymetli olduğunu biliyorum. Çabucak yanı başımızda büyük bir acı var. Ne yazık ki Filistin’de büyük bir katliamla karşı karşıyayız. Filistin’de 2 sene içerisinde 100 binin üzerinde insan öldürülmüş ve bunun çok değerli bir kısmı da çocuk. Bu çocukların hepsinin acısı bizim yüreklerimizde. Sanat ve kültür, acılarımızı söz etme metotlarımızdan bir tanesi. Biz de şu anda bu noktadayız ve kıymetli sanatkarlarımız, kültür insanları bunu en özel cümlelerle söz ediyorlar.”
Yeni oyunlar seyirciyle buluşacak
İBB Kent Tiyatrolarının yeni dönem repertuvarında yer alan Friedrich Dürnmatt’ın “Bir Ziyaret”, Engin Alkan’ın uyarlamasıyla Musahipzade Celal’in kaleme aldığı “Haramiler”, Ray Cooney ve Yine Stone’un birlikte yazdıkları “Kahvaltıya Kalsana”, Ludmilla Razumovskaya’nın “Sevgili Yelena Sergeyevna”, Donald Margulies’in yazıp Mehmet Ergen’in yönettiği “Öylece Durur Zaman”, Yağmur Topçu’nun kaleme aldığı “Gölge” ve Dennis Kelly’in yazdığı ve Ogeday Erkut’un yönettiği “Öksüzler” oyunları izleyiciyle buluşacak.
Repertuvarda ayrıyeten yer alan Turan Oflazoğlu’nun yazdığı “Deli İbrahim”, Bertrolt Brecht’in yazdığı Yücel Erten’in çevirdiği “Üç Kuruşluk Opera”, Bilgesu Erenus’un “Misafir”, Nezihe Meriç’in “Ay, Carmela”, Alison Gregory’nin yazdığı “Ben Medea Değilim”, Henrik İbsen’in yazdığı ve Orhan Alkaya’nın yönettiği “Bir Halk Düşmanı”, Arthur Miller’in “Cadı Kazanı”, Rike Reiniger’in “Çingene Boksör”, Suat Derviş’in yazdığı “Fosforlu Cevriye”, Alexander Galin’in “Gidiş Dönüş Moskova”, Miodrag Bulatovic’in “Godot Geldi”, Johnna Adams’ın “Gidion’un Düğümü”, Lucy Kirkwood’un “Gök Kubbe”, Haldur Taner’in kaleme aldığı, Yelda Baskın’ın yönettiği “Gözlerimi Kaparım Görevimi Yaparım”, William Shakespeare’in yazıp Engin Alkan’ın yönettiği “Hamlet”, Ozan Yula’nın “Hayat Der Gülümserim ve Euripides’in yazdığı Serdar Biliş’in yönettiği “İfegenya” oyunu bu dönem seyirciyle buluşmaya devam edecek.
Ayrıca Ferenc Molnar’ın yazıp Serra Canbay’ın uyarladığı “Pal Sokağı Çocukları”, Çimen Baturalp’in “İtfaiyecinin Sırrı” ve Michael Ende’nin kaleme aldığı “Momo” isimli çocuk oyunu da minik seyircilerin beğenisine sunulacak.
